Israil Devletini Kim Kurdu ?

Simge

New member
İsrail Devletini Kim Kurdu?

İsrail devleti, 20. yüzyılın ortalarında, dünya tarihinde önemli bir dönüm noktasında kuruldu. Bunun ardında sadece Yahudi halkının uzun süren bir direnişi değil, aynı zamanda küresel siyasi, dini ve ekonomik faktörlerin de etkisi bulunmaktaydı. Bu makalede, İsrail devletinin kurucuları, kuruluş süreci ve bu sürecin ardındaki çeşitli faktörler ele alınacaktır. Ayrıca, "İsrail devleti kim tarafından kuruldu?", "İsrail devleti nasıl kuruldu?" gibi benzer sorulara da yanıtlar verilecektir.

İsrail Devletinin Kuruluş Süreci

İsrail devleti, 14 Mayıs 1948'de kuruldu, ancak bu süreç çok daha uzun bir geçmişe dayanmaktadır. Yahudi halkı, MÖ 1000 civarında Kudüs'ü başkent olarak kurduğu zamanlardan itibaren bu topraklarla bir bağlantıya sahipti. Ancak tarihsel olarak, Yahudiler Filistin topraklarında çeşitli dönemlerde varlık göstermiş ve zaman zaman bu topraklardan sürülmüşlerdir. Yahudi halkının Filistin’e dönüşü, 19. yüzyılın sonlarına doğru, özellikle Siyonizm hareketiyle hız kazandı. Bu hareketin liderleri, Yahudi halkının tarihi topraklarına geri dönmesi gerektiğini savunuyordu.

Siyonizm hareketinin en bilinen liderlerinden biri, Theodor Herzl'dir. Herzl, 1896'da yayımladığı "Der Judenstaat" (Yahudi Devleti) adlı eserinde, Yahudilerin kendi devletlerini kurmaları gerektiğini belirtmiş ve bu fikir, dünya çapında geniş bir yankı uyandırmıştır. Herzl ve onun takipçileri, Yahudi halkının Filistin'de bir devlet kurmalarının, hem dini hem de ulusal bir hak olduğunu savunmuşlardır.

Balfour Deklarasyonu ve Britanya Mandası

Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Filistin toprakları Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparak, Birleşik Krallık’ın manda yönetimine girdi. 1917 yılında Britanya hükümeti, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulmasını desteklediğini belirten Balfour Deklarasyonu'nu yayımladı. Bu deklarasyon, Yahudi halkının Filistin'de kendi devletlerini kurma hakkını tanımış oluyordu, ancak aynı zamanda Filistin’de yaşayan Arap halkının haklarını ihlal etmeden yapılması gerektiği vurgulanmıştı.

Bu deklarasyon, Siyonizm hareketinin ilerlemesine büyük bir zemin hazırlamış, aynı zamanda Araplar arasında büyük bir tepkiye yol açmıştır. Araplar, bu politikayı kendi topraklarında bir yabancı varlığın kurulması olarak görmüş ve bu durum, bölgedeki çatışmaları derinleştirmiştir. Balfour Deklarasyonu, İsrail devletinin kuruluşuna giden yolda atılan önemli adımlardan biriydi, ancak aynı zamanda bölgedeki etnik ve dini çatışmaların temellerini de atmıştır.

İsrail Devleti Kim Tarafından Kuruldu?

İsrail devleti, özellikle Siyonist hareketin liderleri ve Yahudi halkı tarafından kuruldu. İsrail'in ilk başbakanı David Ben-Gurion, İsrail devletinin kurucusu olarak tanınan isimlerin başında gelmektedir. Ben-Gurion, 1948'de İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etmiş ve ardından İsrail hükümetinin ilk başbakanı olmuştur. Ben-Gurion, İsrail'in kurucusu olmasının yanı sıra, Yahudi halkının Filistin'e geri dönüşünü savunan ve bu dönüşün siyasi temellerini atan bir lider olarak da tarihe geçmiştir.

İsrail'in kuruluşu için Ben-Gurion’un önderliğinde gerçekleştirilen çabaların yanında, diğer önemli isimler de bulunmaktadır. Bunlar arasında, İsrail’in ilk Cumhurbaşkanı olan Chaim Weizmann ve Siyonizm hareketinin teorisyenlerinden olan Theodor Herzl'in adı da geçmektedir. Herzl, siyasi anlamda Yahudi halkının bağımsız bir devlet kurması gerektiğini savunmuş, ancak o dönemde bu fikri pratikte gerçekleştirmek için somut adımlar atılmamıştır. Ancak Herzl’in ölümünden sonra Siyonizm hareketi hızla bir örgütsel yapıya kavuşturulmuş ve Filistin’de Yahudi göçü teşvik edilmiştir.

İsrail’in Kuruluşuna Etki Eden Faktörler

İsrail devletinin kuruluşu, yalnızca bir halkın bağımsızlık mücadelesinin sonucu değil, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan küresel güç dengelerinin bir sonucudur. Nazi Almanyası’nın Yahudi halkına uyguladığı soykırım, Holokost, dünya çapında Yahudi devletine duyulan ihtiyacı daha da güçlendirmiştir. Bu trajik olay, Yahudi halkının kendi devletini kurma mücadelesini daha acil hale getirmiş ve Batı dünyasında büyük bir destek bulmuştur.

Birleşmiş Milletler (BM), 1947'de Filistin topraklarının ikiye bölünmesine karar veren bir planı onayladı. Bu plan, Yahudi devleti için bir bölge ayrılmasını, Arap devletleri içinse başka bir bölgeyi öngörüyordu. Filistin’deki Araplar ise bu planı reddetti ve çatışmalar başladı. Ancak 14 Mayıs 1948’de David Ben-Gurion’un ilanıyla İsrail devleti kuruldu.

İsrail Devleti Kurulurken Karşılaşılan Zorluklar

İsrail’in kurulması, bölgedeki Arap halklarıyla büyük bir çatışmayı beraberinde getirdi. İsrail’in kuruluşunu takiben, Arap ülkeleri İsrail’e karşı birleşerek savaşa girdi. Bu savaş, 1948 Arap-İsrail Savaşı olarak tarihe geçmiştir. Arap ülkeleri, İsrail’in kurulmasını kabul etmeyerek, Yahudi devleti ile savaşmayı tercih ettiler. Ancak İsrail, savaşta başarılı olarak topraklarını korumayı başardı.

İsrail’in kuruluşu, yalnızca Yahudi halkı için değil, aynı zamanda Filistinli Araplar için de büyük bir kayıp anlamına gelmiştir. Filistin’deki Araplar, evlerinden zorla çıkarılmakla kalmamış, aynı zamanda yeni kurulan İsrail devleti tarafından tanınmamışlardır. Bu durum, Filistin sorununun başlangıcı olmuş ve bölgedeki çatışmaların nesiller boyu sürecek bir hal almasına yol açmıştır.

Sonuç

İsrail devleti, 14 Mayıs 1948'de kuruldu ve Yahudi halkının tarihsel bağlarını yeniden inşa etmeye yönelik bir adım oldu. İsrail'in kurucusu olarak David Ben-Gurion, İsrail devletinin önde gelen figürlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ancak İsrail’in kuruluşu, aynı zamanda bölgedeki Arap halklarıyla büyük bir çatışma yaratmış, bu da Orta Doğu’da uzun yıllar sürecek siyasi ve askeri gerilimlere yol açmıştır. İsrail'in kuruluş süreci, tarihsel, dini, politik ve insani açıdan karmaşık bir dönemin yansımasıdır ve bu süreç, günümüzdeki Orta Doğu çatışmalarının temel taşlarını oluşturmuştur.