eFootball sahibi kim ?

Ela

New member
Bir Hikâyeyle Başlayalım

Selam dostlar! 🤗 Bugün forumda biraz farklı bir şey yapmak istiyorum. Hepimiz eFootball’u biliyoruz, hatta çoğumuzun hayatında PES nostaljisi var. Ama ben bu soruyu – “eFootball’un sahibi kim?” – biraz farklı bir yoldan, küçük bir hikâye anlatımıyla ele almak istedim. Düşünün ki bir masa başında toplanmış dört arkadaş, biri meraklı, biri stratejik, biri empatik, biri de sorgulayıcı. Ve işte sohbet başlıyor…

Karakterlerimizle Tanışın

- Ali: Çözüm odaklı, stratejiyi sever. Erkeklerin analitik bakış açısını temsil ediyor.

- Ayşe: Empatik, toplulukları düşünen biri. Kadınların ilişkisel yaklaşımını sembolize ediyor.

- Mert: Daha çok sorgulayan, tarihsel perspektiflere bakıyor.

- Zeynep: İnsanların duygularına önem veren, kullanıcıların deneyimini ön plana çıkarıyor.

Bu dört arkadaş bir kafede buluşuyor ve konu dönüp dolaşıp eFootball’a geliyor.

“eFootball’un Sahibi Kim?” Tartışması

Ali kahvesinden bir yudum alıyor ve diyor ki:

— “Arkadaşlar, eFootball’un sahibi elbette Konami. Şirketin yıllardır PES serisiyle futbola yatırım yaptığını herkes biliyor. Burada mesele sahiplik değil, strateji. Konami’nin 2021’de PES markasını bırakıp eFootball’a geçmesi aslında uzun vadeli bir ticari hamleydi. Mobil oyun pazarına açılmak, mikro ödemelerden gelir elde etmek… Bunlar hep hesaplanmış adımlar.”

Ayşe ise gülümseyerek karşılık veriyor:

— “Haklısın Ali ama mesele sadece ticari değil. Oyunun sahibi Konami olabilir ama topluluk da bir nevi ‘ortak sahip’. Çünkü oyun, oyuncuların duygularıyla, geri bildirimleriyle var oluyor. Eğer insanlar bağ kurmazsa, Konami’nin attığı stratejik adımlar da havada kalır.”

Strateji mi, Empati mi?

Mert söze karışıyor:

— “Şimdi siz ikiniz farklı uçlardan bakıyorsunuz. Ali oyunu bir iş modeli olarak görüyor, Ayşe ise toplulukların sahipliğini öne çıkarıyor. Benim merak ettiğim şey şu: Konami gerçekten oyuncuların sesini ne kadar dinliyor? Çoğu güncellemede oyuncular şikâyet ediyor ama şirket bazen kulak tıkıyor gibi.”

Zeynep hemen destekliyor:

— “Kesinlikle! Oyuncuların çoğu, eFootball’un çıkışındaki teknik hatalar yüzünden kırgın. Evet, zamanla güncellendi ama o ilk izlenim duygusal bağda ciddi bir hasar bıraktı. Demek ki sadece ‘kim sahip’ sorusu değil, ‘oyuncular kendini sahip hissediyor mu?’ sorusu da önemli.”

Tarihsel Bir Bakış

Mert biraz geriye gidiyor:

— “PES dönemini hatırlıyor musunuz? 2000’lerde Konami, EA’in FIFA’sına karşı en büyük rakipti. O dönem PES, daha çok stratejik oyun yapısıyla erkek oyuncular arasında popülerdi. Ama aynı zamanda evde kardeşleriyle oynayanlar için, aile bağlarını güçlendiren bir araçtı. Yani geçmişte de temelde aynı mesele vardı: Strateji ve ilişkisellik bir aradaydı.”

Ayşe gözlerini kısarak soruyor:

— “Peki bugün eFootball bu mirası sürdürebiliyor mu?”

Oyuncuların Sahipliği Meselesi

Ali yine analitik bir tavırla cevap veriyor:

— “Bakın, oyunun sahibi hukuki olarak Konami. Ama işin duygusal boyutunda, oyuncular da kendilerini ortak gibi görüyor. Birçok forumda, sosyal medyada insanlar ‘bizim oyun’ diyor. Hatta bazen Konami’ye sitem ediyorlar: ‘Oyunumuzu niye böyle yaptınız?’ diye. Bu aslında kolektif bir sahiplik algısı.”

Zeynep ekliyor:

— “Doğru. İnsanların gözünde eFootball bir markadan öte, bir anı bankası gibi. Çocukluğunu, gençliğini, arkadaşlarıyla sabahladığı geceleri hatırlatıyor. Bu nedenle oyuncuların sahiplik hissi çok daha duygusal ve güçlü.”

Forum Tadında Sorular

Şimdi hikâyeyi burada biraz durduralım ve foruma uygun birkaç soru sorayım:

- Sizce bir oyunun gerçek sahibi kimdir? Şirket mi, yoksa ona yıllarca emek ve zaman veren oyuncular mı?

- eFootball’un çıkışı sizde hayal kırıklığı yarattı mı?

- Sizce Ali’nin stratejik yaklaşımı mı, yoksa Ayşe’nin empatik yaklaşımı mı daha geçerli?

Geleceğe Dair Senaryolar

Ali söz alıyor:

— “Eğer Konami akıllı davranırsa, oyunun geleceğini kurtarabilir. Cross-platform desteğini güçlendirir, mikro ödemeleri dengeye oturtur, teknik hataları azaltır. Bu stratejilerle pazar payını artırır.”

Ayşe ise farklı bir açıdan bakıyor:

— “Ama aynı zamanda toplulukların gönlünü kazanması lazım. Yani sosyal medya iletişimini güçlendirmek, oyuncuların geri bildirimlerini önemsemek. İnsanlar ancak duygusal bağ kurarsa eFootball’a yatırım yapmaya devam eder.”

Zeynep de söze giriyor:

— “Ben de derim ki, oyun sadece sahadaki 22 futbolcunun koştuğu bir simülasyon değil. Arkasında binlerce insanın anısı, dostluğu, hayal kırıklığı var. O yüzden bu oyunu sadece Konami’nin malı olarak görmek eksik olur.”

Sonuç: Sahiplik Tek Katmanlı Değil

Kafede sohbet biterken herkes aynı fikirde birleşiyor:

— “EFootball’un sahibi hukuken Konami ama ruhen hepimiziz.”

Ve işte burada mesele şuna geliyor: Strateji olmadan oyun ayakta duramaz, empati olmadan da oyun kalplerde yaşayamaz.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Forumun ruhuna uygun şekilde ben de size sorayım:

- Sizce eFootball’un sahibi kim?

- Bir oyunun sahibini belirleyen şey şirketin markası mı, yoksa oyuncuların ona kattığı ruh mu?

- Stratejik adımlar mı yoksa duygusal bağlar mı oyunu ayakta tutar?

Bence bu sorular, tıpkı kafede dört arkadaşın sohbeti gibi bizim de burada tartışabileceğimiz bir konu. Çünkü oyun dünyası sadece şirketlerin değil, aynı zamanda bizlerin ortak hikâyesi.