Türkçe 70 ortalama lise için geçerli mi ?

Baris

New member
Türkçe’de 70 Ortalamanın Lise İçin Geçerliliği: Bir Notun Ötesinde Yolculuk

Arkadaşlar, bu konuyu açarken içimde hem bir sızı hem de bir merak vardı. Hepimiz eğitim hayatımız boyunca bir notun, bir ortalamanın, bazen de bir sayının gölgesinde şekillendik. “Türkçe 70 ortalama lise için geçerli mi?” sorusu aslında sadece teknik bir soru değil; hayatımızın, beklentilerimizin, sistemin bizden talep ettiklerinin bir özeti gibi. Gelin bu meseleyi birlikte masaya yatıralım, çünkü mesele yalnızca lise geçiş sistemi değil; aynı zamanda adalet, gelecek planlaması ve hatta toplumun geleceğiyle ilgili.

---

Köklerdeki Sorun: Notun Kutsallaştırılması

Eğitim sistemimizde not uzun yıllardır başarıyı temsil eden en belirgin sembol. Oysa hepimiz biliyoruz ki, not dediğimiz şey yalnızca öğrencinin bilgisini değil, öğretmenin değerlendirme anlayışını, hatta bazen o günkü ruh hâlini bile yansıtıyor. Özellikle Türkçe gibi hayatın her alanında işimize yarayan bir derste “70 ortalama” sadece teknik bir baraj değil, aynı zamanda “sen bu dili yeterince anlıyor musun?” sorusunun yanıtı gibi sunuluyor.

Buradaki problem, öğrenciyi tek bir sayıya indirgemek. Evet, 70 rakamı bir eşik; ama peki bir öğrenci 68 ortalamaya sahipse onun geleceği neden farklı olsun? İşte burada eğitim sistemimizin soğuk yüzüyle karşılaşıyoruz.

---

Bugün: 70 Ortalamanın Yansımaları

Günümüzde lise geçişlerinde Türkçe ortalamasının önemi hâlâ büyük. Öğrenciler için bu rakam, bir kapının açılması ya da kapanması anlamına geliyor. Veliler için ise stres kaynağı. “Ya 70 tutturamazsa?” kaygısı evlerdeki huzuru bile etkileyebiliyor.

Bir yandan erkek öğrencilerin konuya yaklaşımı daha stratejik oluyor: “Kaç net yapmalıyım? Hangi konulara yoğunlaşırsam barajı aşarım?” gibi sorular soruyorlar. Çözüm odaklı, planlı ve bazen de rakamların soğuk diliyle hareket ediyorlar. Kadın öğrencilerde ise daha çok empatiyle karışık bir sorgulama görüyoruz: “Neden böyle bir sınır var? Arkadaşım çok çalıştı ama yine de geçemedi, bu adil mi?” İşte bu iki yaklaşım birleştiğinde mesele sadece rakamları aşan bir toplumsal tartışmaya dönüşüyor.

---

Geleceğe Dair: Bir Rakamdan Fazlası

Eğer sistem bu şekilde devam ederse, gelecekte öğrencilerin Türkçe’ye olan bakışı “geçilmesi gereken bir baraj”dan öteye gidemeyecek. Oysa Türkçe yalnızca bir ders değil, düşünce biçimimizi, kendimizi ifade gücümüzü ve toplumla bağımızı temsil ediyor. Bir dilde yetkinlik, matematikteki bir formülden farklıdır; ruhu, duyguyu ve kültürü içerir.

Peki ya gelecekte not sistemi köklü bir dönüşüme uğrarsa? Belki yapay zekâ destekli ölçme araçlarıyla öğrencinin yalnızca bilgisini değil, ifade gücünü, yaratıcılığını, iletişim becerilerini de değerlendiren sistemler göreceğiz. Böylece 70 gibi sabit rakamlar değil, çok daha geniş bir yelpazede başarı tanımları gündeme gelecek.

---

Beklenmedik Alanlarla Bağlantı: Ekonomi, Sanat ve Psikoloji

Bu konuyu yalnızca eğitimle sınırlı görmemek lazım. Örneğin ekonomide de bir ülkenin kredi notu var; belli bir rakamın altına düştüğünde yatırımcı güvenini kaybediyor. Sanatta ise bir tabloya verilen puan, o eserin değerini belirleyebiliyor. Psikolojide ise test skorları, kişiliği ya da zekâyı ölçmek için kullanılıyor. Fark ediyor musunuz? Her yerde “not” ve “puan” var.

İşte lise için Türkçe’de 70 barajı da aynı zihniyetin bir yansıması. Ama hepimizin bildiği gibi, ekonomide bir ülkenin gerçek potansiyeli tek bir notla ölçülemeyeceği gibi, bir öğrencinin geleceği de tek bir ortalamayla sınırlanamaz.

---

Toplumsal Etkiler ve Adalet Duygusu

Birçok forumdaş eminim şunu yaşamıştır: Çok çalışan ama sınav anında heyecanla hata yapan bir arkadaşımız, 70’i geçemediği için istediği okula gidemedi. Bu adil mi? Bence değil. İşte bu noktada eğitim sisteminin öğrenciler üzerindeki psikolojik baskısı toplumsal bir sorun hâline geliyor.

Kadınların empati ve toplumsal bağlara yönelik yaklaşımı burada çok önemli: “Bu çocuklar bizim geleceğimiz, neden onları bir sayı ile kısıtlıyoruz?” sorusu aslında hepimizin içini sızlatmalı. Erkeklerin stratejik yaklaşımı ise çözüm önerileriyle birleşince, belki daha adil bir ölçme sistemi için yollar açılabilir.

---

Sonuç: 70 Bir Rakam, Ama Mesele Daha Derin

Sevgili arkadaşlar, gördüğünüz gibi “Türkçe 70 ortalama lise için geçerli mi?” sorusu sadece bir teknik soru değil; eğitim anlayışımızı, çocuklarımızın hayallerini, toplumun geleceğini şekillendiren büyük bir mesele. Belki bu tartışmadan kesin bir sonuca varamayız ama önemli olan şu: Bir rakamın ötesine bakmayı öğrenmeliyiz. Çünkü eğitim, yalnızca sınav değil; yaşamın ta kendisi.

Şimdi sizlere soruyorum: Sizce de zamanı gelmedi mi, notların ardındaki insanı görmeye başlamanın?